27 Temmuz 2010 Salı

Biraz enerji, biraz motivasyon gerekiyor...


Sıcak hem de çok sıcak…

Tatili yaptık ama hiç yapmamış gibiyim. Fiziki yorgunluk bir şey değil ama kafa yorgunluğu kötü. Hemen bu kasvetli hava seni alıyor içine, çekiyor. Bu işyeri bu hale hiç gelmemişti. İnsanlar birbirine hiç bu kadar kötü bakmıyordu, kimse birbirinden bu kadar kuşkulanmıyordu, bu kadar güvensiz değildi, Bu kadar saçma sapan kurlar konulmuyordu. Biz birbirimizle, iş konusunda yarışırdık, kafamızı kaldıramazdık. Ama… artık ne iş, ne motivasyon, ne de iş tatmini…Tüm bunlardan mahrumuz, huzurumuz yok…

Böyle olunca da tatile hiç gitmemişsin gibi geliyor sana. Haftaya gene izin alacağım. Çalışmak istemiyorum. Bakalım sonumuz ne olacak. Bu böyle gitmeyecek elbet. Bir yerlerde duracak.

Hem sıcak hem de mutsuz bir işyeri. Çekilmez oluyor bazen. Bir de çocukların evde sen çalışıyorsun. Her akşam ve her sabah ”işe gitmesen”, “ yarın tatil mi”, “keşke sende evde tatilde olsan”, “karnım ağrıyor”, vs… Yüreğimi burkan bu sözler de iyice beni dibe vurduruyor. Sanırım hayatımda ki en güzel, en doğru ve beni sonsuz mutlu eden şey “CAN ve NAZ”. Haaa! Yanlış anlaşılmasın tabi ki Ori’nin hakkını da verelim ama çocuklarım başka. Tabi bunları düşününce şükrediyor insan. Ya tam tersi olsaydı: O zaman kahrolurdum herhalde. ( Maşallah Diyeyim de. Kendi kendime nazar etmiyeyim)

Ama işyerinde de ortalama 8 saat geçiriyorum ya. Bu kadar uzun zaman geçirdiğin bir yerde de huzur istiyor insan ya.

Yüksek lisansa başvurdum. Kamu yönetimi bölümüne. Umarım sınavı kazanabilirim. Bari biraz hareket ve değişiklik gelsin yaşantıma.

Sihirli bir değnek lazım bu işyerine. İnsanların üstüne serpilmiş ölü toprağın kaldırılması gerekiyor. Enerji gerekiyor biraz…

14 Temmuz 2010 Çarşamba


Blogumda yayınlamayı unuttuğum daha doğrusu sürekli ertelediğim postu bugün yazıyorum.

Yaklaşık 2 ay önce değerli hobicell tarafından bloum yeniden dizayn edildi. Çok uğraştı ve yoruldu. Hatta zaman zaman Afet hanımın sevgili kızı da fikirleriyle şablonun oluşturulmasına yardımcı oldu. Afet hanıma çabası ve emeği için sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum.

13 Temmuz 2010 Salı

Neden Bloglardan Hediye Veriliyor?


Blog işinde neden hediye verilir? Daha doğrusu hediye kapma yarışına sokulmak zorunda bırakılıyor insanlar. İnsanların birbirine hediye vermeleri çok doğal ve çok ince bir davranış. Sevdiklerime hediye vermek ya da onlardan hediye almak ne kadar güzel bir şey.

Bloglardaki hediye dağıtma işi öyle değil, samimi bulmuyorum. İnsanların bunu kullanarak zoraki bir izleyiciye sahip olmasını sağlıyor. Bu da bana hiç normal bir şey gelmiyor. Bunu yapan arkadaşlarım kızmasınlar bana. Madem hediye verilecek adam gibi seçersin sevdiğin blog sahiplerini verirsin hediyelerini. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bizi izlemeye alan herkes candan takip etmiyor ya da yorum yapmıyor. İzleyenlerin arasında gerçekten samimi bulduğun, kırk yıldır tanıyormuşsun hissini veren değerli blogcanlarda oluyor.

Sırf daha fazla izleyici kitlesi olsun diye yada insanlar bloglarından reklamını yapsın diye bu hediye dağıtmaya karşıyım. Özellikle de şartlar arasında “1. beni izlemeye alacaksın”, “ 2. kendi blogunda bu konuyla ilgili post yayınlayacaksın”, “ 3. Bana yorum bırakacaksın” gibi şartlara da iffet oluyorum. Bu konudaki düşüncelerim bunlar.

( Bu arada dün adını hatırlamıyorum ama bir bloga yorum bırakarak hediye yarışına katıldım. Sonra da kendi kendime kızdım. İnsanı psikolojik olarak zorluyorlar diye düşünüyorum. Ama pişmanım. Bir daha da yapmam.)

8 Temmuz 2010 Perşembe

İlk Ödülüm: Sweet Blog Ödülüm


Sevgili Papatya Bahçesi beni sweet blog ödülüne layık görmüş. Aldığım ilk blog ödülüm. Valla çok mutlu oldum. Gerçekten çok teşeşkkür ediyorum. Blogumdan bir ara uzaklaşmıştım. Bu ödül motivasyon açısından çok iyi oldu. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Ayrıca doğacak minik bebeğiyle gelecek yeni hayatında mutluluklar diliyorum kendisine.

Çok teşekkür ederim sevgili Papatya Bahçesi Kalpcik kalpcik oldum bakın şimdi gene…

SWEET BLOG ÖDÜLÜNÜN bazı kuralları varmış tabiî ki:

*Bu ödülü 10 tatlı blogger'a gönderin.
* Bu ödülle ilgili bir post yazın fotoyu ve ödülü göndereni yazın.
* Ödülü blogunuza koyun.
* Ödüllendirdiğiniz 10 kişiyi yorumla bilgilendirin

Bende bu tatlı ödülü sevgili blog arkadaşlarıma gönderiyorum: ( Not bende herkese göndermek isterdim amma velâkin 10 kişiyle sınırlandırılmış.)

- Bal Böcükleri

- Düşler Denizi

- Yansımalar

- Papatya

- Hobibox

- Kat kat tat

- Mis Kokulu Lezzetler

- Annemin eli

- Fotoğraf penceremden

- Mandalina çıkmazı

7 Temmuz 2010 Çarşamba

İyi ki doğmuşummmmm


Tatilimiz bitti ve iş başı yaptık. Güneye kaçtık arkadaşlarımızla. Bir haftalık tatil çok iyi geldi. Deniz, havuz, kum, güneş, hazır yemek, hazır temizlenmiş odalar. İşte tatil bu…

Ama çabuk bitti. Sanki hiç gitmemiş gibi oldum bugün işe başladıktan sonra. İş yerinde sevdiğim birkaç kişi de tatile gidince ilk iş günüm valla çekilmez oldu.

AMA…

Kocacığımın geçen hafta tatile denk gelen doğum günümü umursamaz gibi yapıp beni bugün öğle yemeğine çıkarıp kalpcik kalpcik bir kolye sunması günün en eğlenceli anı ve süprizi oldu. Unuttu hatırlamadı diye hayıflanıp dururken böyle bir davranışı mest etti beni.

Yaşımı sorarsanız 36 olduk artık. Yolun yarısını da devirdik valla. Çok şikayetçiyim ben bu zamandan ya. Artık uçuyor sanki. Hızına yetişebilmek ne mümkün…

Amaaaan olsun! İyi ki doğmuşum dimi ama.....

Related Posts with Thumbnails