30 Mart 2012 Cuma

Ori'siz geçen Maceralarımız:

Orhan Somali'ye gideli bir ayı geçti.Çocuklarla daha fazla zorlanırım diye düşünmüştüm ancak korktuğum gibi olmadı. Her gün görüşebildik Ori'yle. Gerek telefonla gerekse internetten.Zayıflamış, yorgun ve durgun görünüyor. İçim acıdı. Saçı sakalı kesmedi gittiğinden beri. Tam bir Robinson Cruse olmuş. Gittiklerinden beri sadece kuru fasulye, patates, bulgur, bazen et, karpuz ve mango yediler.Sürekli bunları yemek herkes içindir ama Ori için zulüm olmuştur. Çünkü konforuna düşkündür. Yediği yattığı çok önemlidir onun için. Evdeyken ertesi gün aynı yemeği yemezdi. Şimdi 3 gün üst üste kuru fasulye yiyor.Tv yok. kaldıkları yer ve çalıştıkları çadır hastane koşullarını anlatmaya gerek yok sanırım. Neyse ki bitiyor. Çarşamba gecesi evde olacak inşallah.

 Çocukların yükü normalde bendeydi. Ama bu sefer nefes almadan ilgilenmek biraz sinirlerimi zorladı. 

Özellikle:
- Can'ın 8. sınıf bir öğrencide tekme tokat dayak yiyip hastanelik olması ( Can 3. sınıf. Arkadaşı dayak yerken araya giriyor ve kendisi dayak yiyor)
- Naz'ı diş muayenesine götürmüştüm. O'da beni Ankara Gazi Diş Fakültesine sevk etti. Bizde 2 çocuk ben Ankara'ya gittik. Tedaviyi başlattık.Ori gelsin tekrar gidilecek.
- Naz' geçtiğimiz hafta sonu sitenin çocuk parkında kedi ısırdı. Kuduz aşısına başladık. Toplam 7 doz olacakmış, biz 2. sini olduk henüz aşılanmaya devam edilecek tabi. Her gün kedi aramaya çıkıyoruz.Kedi yaşıyor mu diye. Yoksa bir de kuduz serumu yapılacakmış.
 - Yine 2 gün önce Can'ın en yakın arkadaşı beybleyd denen demirden yapılı oyuncağı kafasına geçirmiş. Kafa kan içinde geldi tabi eve. Arkadaşının annesini aradım meğer çocuğa hiperaktivite teşhisi konmuş ve ağır bir ilaç başlanmış. Annesi ağlıyor telefonda bende üzüldüm. Ezildim açıkçası aradığım için.
 - Ama en zoru da Can'ın performans ödevleriydi. Bu performans ödevleri aileler için zaten. Çok zorladı beni. Daha da bitmedi hala yapıyoruz.
 İşte 40 günlük Ori'siz geçen maceralarımız.
 Artık gelsin gerçekten babamız ve bir daha da bu kadar uzun bir yere gitmesin dimi????

8 Mart 2012 Perşembe

Gerek yok böyle bir güne bence...


Bugün Dünya Kadınlar günü. Her yerde kadınların öneminden, hayatımızdaki yerlerinden, haklarından vs. bahsediliyor ve türlü nutuklar atılıyor.

Peki ya yarın?

Kadınların ne önemi, ne hakkı, nede değeri anlaşılacak ve bilenecek.
Çok inandırıcı gelmiyor bana o yüzden 8 Martın gerçekten gönülden kutlandığına. Bu toplumuzda ki genel zihniyet değişmediği sürece çok anlamsız geliyor.364 gün ezilen, aşağılanan, psikolojik ve fiziksel şiddet gören veya bunların hiç biri olmuyorsa bile takdir görmeyen biz kadınlar, 1 günde değer verilmeden geçirebiliriz sanırım.

Bizim ülkemizde de kadınla erkeğin tam manasıyla eşit olduğu, erkeğe hak görülen kadına ise ayıp ve gereksiz görülen olayların yaşanmaz hale geldiğinde belki ümidim oluşabilir.

Ama çok uzak gibi geliyor. Ne dersiniz?

Not: Bugün gazetenin birinde şu dizeleri okudum çok hoşuma gitti. Sanıyorum söylemek istediklerimi az buçuk yansıtıyor.

"Arıların arısısın
Doğan ayın yarısısın
Bir kaltabanın karısısın
Yazık etmiş pederin
Böyle imiş kaderin..."
Related Posts with Thumbnails