21 Mayıs 2010 Cuma

Naz'a göre: Emaliyat Oldu

Sıkıntısız bir şekilde Naz’ın KBB ( bademcik ve geniz eti) ameliyatını atlattık. Halen evde ama bir sorunu yok. Pazartesi günü tekrar kaldığı yerden okuluna devam edecek.

Can’ın sünnetinde hiç bu kadar heyecanlanmamıştım. Stres olmamıştım. Can’ın sünnetini babamız yapmıştı çünkü. Ben bütün sorumluluğu babaya atmıştım. Rahat bir refakatçi modunda gidip gelmiştim hastaneye. Ama Naz’da öyle olmadı. Anestezisinden, ameliyat sonrası oluşabilecek, spazm, kanama, ağrı gibi nedenlerden dolayı acayip stresliydim. Bu sefer babamızdan bir fayda yoktu. O benden de panikti. Ortada hiç yoktu. Hatta cerrahi günü sabahtan bir tane sakinleştirici almış, biz kızımla odamıza geldiğimizde ilaçtan dolayı Ori’yi uyurken bulduk. Bütün gün Naz yatağında Ori çekyatta uyudular.

Ameliyat öncesi bir gece önce gece saat 23.00’te Afyonkarahisar Kocatepe Tıp Fakültesi KBB Kliniğinde önceden ayrılmış olan odamıza yatışımızı yaptık. Eğer isteseydik sabah erkenden de hastaneye gelebilirdik ama prosedür neyse ona uyalım, sağlıkçı yakınlarında yaşanan komplikasyonlarla karşılaşmayalım, diye düşündük. Sıradan bir hasta muamelesi görelim dedik. Çünkü tüm sağlık çalışanları bilir; mutlaka sağlıkçıların hastalarının teşhisi ya atlanır ya da mutlaka bir sorun gelişir. Bunu yaşamak istemedik.

Sabah 06.00’dan itibaren hastane hareketlenmeye başlar. Hemşire ablamız Naz’ın damar yolunu açtı, ameliyat önlüğünü giydirdi. Naz’da zavallım sessizleşti, sürekli ürkek buğulu bakamaya başladı. Naz’a her şeyi anlattık, günlerce süren ön hazırlığımız vardı yapılacaklarla ilgili.

Ameliyatı yapacak olan hocamız sabah vizitini yaptıktan sonra ilk vaka olarak Naz’ı ameliyathaneye aldılar. Çok şaşırdım ben ameliyathanenin önünde Naz’ı çalışanlara vermek üzereyken bana da bir yeşil giydirip içeri aldılar. Ben bize yapılan bir ayrıcalık gibi görürken, meğer hastanenin kuralıymış bu. Ameliyat olacak çocuklar anneleriyle içeri alınıyormuş ameliyat öncesi derlenme odasında birlikte bekliyorlar. Çok güzel bir uygulama bence. Çocukların hiçbiri ağlamadan içeri giriyorlar gayet sakince.

Naz’ın ameliyatı yaklaşık 45 dakika sürdü. Uyanırken de beni çağırdılar. Gene bıraktığım yerde kucağıma geldi Naz. Ameliyat sonrası derlenme odasında da birlikte bekledik. İnanamadım bu uygulamaya. Aileler için, çocuklar için ne kadar olumlu.

Odamıza geldikten sonra da bir problem gelişmedi çok şükür. Ziyaretçilerimizde bizi yalnız bırakmadılar sağ olsunlar. Akşam saat 19.00’ da evimize gönderdi doktorumuz bizi.

Naz sürekli ağzı açık uyurdu, horlardı, burnu sürekli tıkalıydı. Ama şimdi sessizce ağzı kapalı bir şekilde uyuyor. Çok rahatladı. Yalnız sesi değişti. Biraz değişecek demişlerdi, ama ben bu sese alışamadım. Sanki Naz konuşmuyor da başkası konuşuyor Naz da pleybek yapıyor gibi geliyor şimdi.

3 Mayıs 2010 Pazartesi

ÇOCUK İSTİSMARINA SON.! ÇOCUĞUMA DOKUNMA!

Hepimiz çocuk olduk. Büyüdük anne ve baba olduk. Çocuklarımızı gözümüzden sakınan aile olduk. Ama korku dolu anne babalarız hepimiz. Çocuklar geleceğimiz. Her anne babanın hayalidir çocuğunu mutlu büyütmek ve ona güzel bir gelecek sunmak. Fakat ülkemizde artık önüne geçilemeyen bir törör var.

ÇOCUK İSTİSMARI.

Çocuklarımız istismar ediliyor. Okula gönderilemeyen çocuklarımız var, Küçük yaşta çalışıtırılılan, Anne babası,kardeşleri ve aile büyükleri tarafından şiddete maruz kalan çocuklarımız var bu ülkede. Cinsel tacize ve hatta tecavüze uğrayan çocuklarımız var.
Daha anne sütü almadan, Anne kokusu duymadan cami önüne bırakılan bebeklerimiz var. Yetiştirme yurttlarında büyüyen, daha sonrasına suça meyilli yetişen çocuklarımız var bu ülkede. Eğitim daha bebeklik çağlarında, ailede başlar.

Ama bizim toplulumuz da okuma yazma dahi bilmeyen sadece çocuk yapmayı bilen anne babalar var. Sorunlu ailelerde yetişen insanlar malesef ruh bozukluğu yaşıyor ve topluma zarar verir hale geliyorlar. Heleki bu zarar çocuklarımıza gelince akan sular duruyor. Bir çocuk okulda veya başka bir toplumda cinsel tacize uğradığı zaman ileriki yıllarda yaşamını etileyen ruhsal çöküşler yaşıyor. Ailesine arkadaşlarına, ve ileride eşine çocuklarına bile güvensiz korkak ve şiddete meyilli biri haline geliyor.

Gördüğü cinsel tacizi ailesine anlatamayan, dövülme korkusu yaşayan bunu paylaşamayan çocuklarımıza yazık değil mi? Şuan da bu yazıyı okuyan sizler bile çocukluk yıllarınızda tacize uğradınız ama kimseye söyleyemediniz. Anne babanızdan dayak yediniz ama kimseye söylememeniz konusunda tehtid edildiniz. Belkide sınıf öğretmeniniz tarafından bile tacize uğradınız sınıfta kalma korkusundan kimseye söyleyemediniz.

Artık DUR! Demenin zamanı geldi.

Çocuk istismarına bir şamar da siz atın ve dur deyin.

1MK Sitesi Büyük bir kampanya başlattı. Birbirimizin açıklarını yakalayıp deşifre etmek yerine, birbirimizi yemekten vazgeçip, artık önemli sosyal konulara yönelmenin zamanı geldi.
Bir milyon kalem sitemizin bu önemli kampanyasına sizde destek verin. Ülkemizin geleceği olan çocuklarımız, gözümüzden sakındığımız evlatlarımız istismara uğruyor.

Bunun önüne geçmek için kocaman bir zincir oluşturmaya çalışıyoruz. Bu zincirin bir halkası da siz olun. ÇOCUĞUMA DOKUNMA sloganıyla yola çıkan Bir milyon kalem ailesi bu önemli kampanyada duyarlılık göstermenizi bekliyor. Yukarıda gördüğünüz logomuzu sitenize ekleyin. Çocuk istismarı hakkında düşüncelerinizi fikirler ve önerilerinizi, Çevrenizde gördüğünüz yaşanmış çocuk istismarlarını yazın ve duyurun. Bloğu olmayan kişiler. Sosyal paylaşım sitelerinde logomuzu kısa bir yazı ile de yayınlayabilirler. Amacımız büyük kitlelere ulaşmak.

Çocuklarımızı sevgi çatısı altında büyütelim. Koruyup kollayalım.


Bu kampanya e-kitap olarak hayata geçecek. Yazılarınız e- kitap olarak elden ele dolaşacak. Çocuk gülümsemelerinde sizinde yeriniz olmasını istiyorsanız bu kampanyada sizde bir halka oluşturun.


Çocuklarımıza kötü eller dokunmasın. Şefkatli eğitici, mutluluk veren gelecek veren eller dokunsun. Bu ellerden biri siz, belki sensin, biziz.

ÇOCUK İSTİSMARINA SON.!
ÇOCUĞUMA DOKUNMA!


*** Siyak Kelebek yeni bir kampanya yayınlamış sitesinde. Anne baba olan herkesin bu kampanyaya destek olacağını biliyorum. Daha doğrusu yüreği olan herkesi davet ediyorum destek için.

İçinde Sevgi olan, her daim kalpcik kalpcik olan bir yaşam için el ele ...

Related Posts with Thumbnails