19 Ekim 2011 Çarşamba

Lanetlemek Yetmiyor...


Bugün 19 Ekim 2011 Çarşamba
Bugün benim ülkemde;
26 çocuk, 26 can, 26 genç insan kendi vatanlarında,
vatan topraklarını korurken öldürüldüler.
Tek suçları vatanı korumaktı.
Biz 19 Ekim 2011 tarihini unutmayacağız.
Onları unutmayacağız
Biz sizlere minnettarız.
Gözünüz arkada kalmasın bizler buradayız.
Emanetinizin bekçisiyiz.

17 Ekim 2011 Pazartesi

Islak, Çamurlu Doğa Yürüyüşü...






Yaklaşık bir yıl oldu. Kendim için çok uzun zamandır yapmadığım doğa yürüyüşlerine tekrar başladım. Afyon Doğa Sporları Kulübüne ( AFDOS) üye oldum. Ve hemen hemen her Pazar yürüyüşlere gitmeye çalışıyorum. Çocuklar mı? Valla Ori’ ye bırakıyorum. Can’la birkaç kez beraber gittim. Ama onun teniz ve yüzme kursu var gün içersinde o yüzden devamlı gelemiyor. Ori de birkaç kez kayınvalidem geldiğinde gelebildi.

Çok keyif alıyorum. Kar yağmur, çamur, soğuk, sıcak demeden yürüyoruz.

Bu hafta sonu da Su Uçtu Şelalesi’ne yürüdük. Çok kısa ama son derece keyifli bir yürüyüştü. Parkur kolaydı. Manzara müthişti. Sonbahar bütün renklerini olabildiğince sergiliyordu. Ama ıslak ve çamurluydu. Olsun ıslanmaya ve kirlenmeye değen bir yürüyüştü.

Hatta sabah Naz’ı da götüreyim mi diye düşündüm ancak hava yağışlı olduğu için ve daha önce bu parkuru görmediğim için riske girmedim. Ama çocuklarını getirenler vardı. Sonra pişman oldum Naz’ı götürmediğime tabi ki.

14 Ekim 2011 Cuma

Çocuk Var mı Derdin Var...

Kendime hazır giyim almaktansa diktirmeyi bir zamanlar ne kadar çok severdim. Çünkü o zaman şu anki halimden 10 kilo eksiktim. Etiyopyalı hal görünümümden dolayı da kendime uygun doğru dürüst bir şey bulamazdım. Dolayısıyla hep diktirirdim. İzmir’ de de bir sürü terzim vardı. Doğumlardan sonra kiloda görülen artış sonunda da 36 beden hatta bazen 38 beden giyiyorum. Ama arkadaşımın bildiğimiz pazenden diktirdiği rengârenk elbiseleri görünce coştum. Hatta onu çok kıskandım diyebilirim.

Derhal kumaş pazarına gidip kendime bir sürü kumaş aldım. Ve hemen terzisine koştum. Siparişlerimi verdim. Ceket, etek, elbise, başka bir etek ve hatta kızıma da analıkızlı olsun diye ona da bir elbise…

Tammmm bunun heyecanı içinde dolanırken bir telefon:

“Can okula gidemedi. İshali devam ediyor. Üstelik mide bulantısı da başladı”.

Offff… Sabahtan ishali vardı gerçekten ama biz öyle her şeyi hastalıktan saymadığımız için önemsemedik. Ama bütün günde halsiz yatmış. İçim acıdı. Yatmak kim Can kim çünkü. Demek ki gerçekten rahatsız. Keyfim kaçtı anlayacağınız.

Çocuk var mı derdin var! Konusunu böylece bir kez daha onayladık. Tüm heyecanım kursağımda kaldı.

12 Ekim 2011 Çarşamba

Yine Yeni Yeniden...

Herkese merhaba...
Çokkkkk uzun zaman oldu. Google'ın azizliğine uğradıktan sonra uzun bir süre açamadım blogumu. Birkaç gündür yine denesem mi diyordum. Bugün izlediğim blogların birinde kendi profilimi ve resmi görünce heyecanlandım. Tıkladım meğer açıkmış. Çok sevindim.

Çok uzun zaman olmuş gerçekten. Hepinizin hayatında çok önemli gelişmeler olmuştur eminim. Benimde hayatımda majör değişikliklerde olmasa harala gürele geçti bu 10 ay.
Tekrar döndüğüme ve siz değerli blog arkadaşlarımı gördüğüme çok çok mutlu oldum.
Related Posts with Thumbnails