27 Ağustos 2010 Cuma

Çocuklarım için çocuklarımla tatile...


Uzun zaman oldu bir şeyler yazmayalı. Oysa ne kadar çabuk geçiyor zaman. Yılın neredeyse 8 ayını geride bırakırken bizlerde iyi kötü birçok anıyı arkamızda bıraktık. Farkında değiliz ama o kadar çok şey yaşıyoruz ki. Anne olarak, eş olarak, çalışan bir kadın olarak. Hayatın bizlere sunduğu farklı rollerde, farklı kimliklerde, farklı yaşanılan anılar…

Okullar kapandı. Neredeyse okullar açılacak. Can ve Naz ilk defa bu yaz evdeler. Zavallılar 2 yaşından beri benimle tatil yapıp diğer zamanlar sürekli kreş ya da okuldalar. Ama bu yaz Can’ın Okulu tatil olduğundan Naz’ı da göndermedim yaz okuluna. Şimdi ikisi de bakıcımız, en büyük yardımcımız, elimiz kolumuz Emine teyzeleriyle evde kalıyorlar. Naz’ı hiçbir aktivite için ikna edemedim. Can çok istekli ve çok becerikli bir çocuk. Kıştan beri devam ettiği yüzmeye bu yaz da haftada 2 gün devam ediyor.

Gün içinde, öğleden sonraya kadar evdeler. Çok sıcak diye dışarı çıkamıyorlar. Evde de bol bol TV ve bilgisayar oyunları. Bu şekilde vakit geçirmelerini istemiyorum ama yapacak çok fazla bir şey de yok sanırım. Ama akşamüzeri sitede her taraftan çocuk çıkıyor. Yaş ortalaması benimkilerle aynı hemen hemen. Karanlıkta eve giriyorlar. Hiç kısıtlamıyorum. Kontrollü bir site olduğu için yüzleri, üstleri başları kir içinde giriyorlar eve.

Birkaç gündür çocuklar sürekli kendilerine meslek seçiyorlar. Naz “ bebek doktoru” olacakmış. Ama sadece bebeklere bakacakmış. Onlara iğne yapacakmış.

Can bilim adamı olacakmış. Aslında önce asker olacakmış ama her tarafı yara içinde ve hepsinin izleri kalmış durumda. Hepside Naz’ın tırnaklarıyla yaptığı izler. Askerlerde iz olmuyormuş. Yoksa askere olamıyorlarmış. Onda da çok iz olduğundan asker olamazmış, dolayısıyla başka şansı yokmuş: Bilim adamı olacakmış. ( Keşkeeee)

Bana da ısrarla neden öğretmen olmadığımı soruyorlar. Çünkü öğretmenler çocuklarıyla evde kalıyormuş. Birlikte yatıp birlikte kalkıyorlarmış, bütün günde birlikte oluyorlarmış. Çevremizden örnekler veriliyor sürekli. Çok haklılar. O kadar pişmanım ki. Tek isteğim vardı. Bitirdiğim okul ( İletişim Fakültesi). Babam çok kızmıştı. Ama dinlemedim işte. Eşek kafam.

Neyse şimdi çocuklarımla biraz daha tatil yapmak üzere yola çıkıyoruz. Ege sahillerine… Görüşmek üzere hoşçakalın.

Related Posts with Thumbnails