30 Aralık 2010 Perşembe

İlk ama son olmasın bu yurtdışı tatilleri….





Almanya ve Hollanda tatili bitti ve koştur koştur da olsa evimize ulaştık. Ancak sadece Ori ile ben gelebildik evimize. Çünkü valizler kayıp. İzmir- İstanbul ve Düsseldorf üzerinden yapılan uçuşun dönüş kısmında maalesef valizler kayboldu. Nerede olduğu belli değil dendi. Bu daha önce de başımıza geldi. Samsun İzmir seferi sırasında da valizler kaybolmuştu. Sonra çıktı geldi, üstelik sıkıntı da olmamıştı ama bu sefer uzun sürdü valizlere kavuşma işi. Bakalım zayiat olacak mı?

Hiç biri önemli değil de evde bizi bekleyen 2 kuzucuğa bir şey getirememek kötü oldu. Alınan tüm hediyelerde valizlerin içinde kaldı çünkü. Sevgili görümcelerim de evlerini, eşlerini ve büyümüş bile olsalar çocuklarını İzmir de bırakıp bir hafta Afyon a geldiler. Naz ve Can a baktılar. Ne kadar teşekkür etsem az gerçekten onlara. Çünkü çocuklarla gidilecek bir hava söz konusu değildi. Ben hayatımda böyle bir kar, böyle bir soğuk görmedim. Haaa, eğlendim mi? Evet, çok iyi geçti. Biz Ori yle 8 yıldır ilk kez yalnız tatil yaptık, çocuklarsız. Çok özledik onları ama buna değdi. Gerçi bir kere bir kriz yaşandı Almanya Afyon arasında ama. Tek gecede kurtardık. Apar topar dönmeye kalktık ama Allah tan dönüş için yer sıkıntısı vardı da kaldık. İyi ki de kalmışız.

Uzun uzun anlatmayacağım ama beğendim Almanya yı ve Hollandayı. Evet bizden gerçekten öndeler ama arada uçurumlar yok. Onların sadece kuralları ve yasakları net ve kesin. Yaptırımları fazla. Örneğin işe gitmeden önce herkes evinin önünü kardan buzdan temizleyip gidiyor. Çünkü eğer biri senin kapının önünde düşüp te yaralanırsa bunun faturası size kesiliyormuş. Çocukların oto koltuğu olmadan asla arabaya binmesinin lafı bile edilmiyor. Bizde yasalar çıkıyor ama yaptırımı yok. Esnekleştiriliyor. İnsanlarımız bir şekilde kılıf buluyorlar.

Şehir planlamacılığı çok güzel. Ev ve binaların mimari şekilleri çok güzel. Hepsi düzenli ve planlı. Kasaba dedikleri yerde bile Büyükşehir havası var. Işıl ışıl, yolları düzgün, evler çok güzel. Bizde bile Büyükşehirlerde merkezden biraz uzaklaşsan hemen bir taşra havası ortaya çıkıyor. Evler gecekondu görünümünde, yolar çamur ve bozuk, izbe ve karanlık bir hal alıyor. En çok beğendiğim yönü buydu.

Ama damak zevklerimiz en azından bizimkiyle uyuşmuyor. Baharatları çok farklı, kokuları da. Alışamadım ve sevmedim. Ekmekleri hariç. Bizim yemeklerimiz ve tatları daha güzel.

Tuvaletlerimiz farklı, tuvalet alışkanlığı farklı. En çok sıkıntıyı bu konuda yaşadık. Musluk yok, çöp kovası yok. Zor durumda kalıyor insan.

İyi ki de yılsonunda çıkmışım. Çünkü her taraf ışıl ışıldı. Yeni yıl nedeniyle tüm sokaklar evler, çarşılar süslenmişti. Evlere bayıldım. Her yerde mumlar, minik minik lambalar yanıyordu. Kış süsleri ayrı yaz süsleri ayrı oluyormuş. Bu ışıklandırma ve süsleme olayına bayıldım. Dışarısı bembeyaz, süslü ve ışıklı, rengarenkti.

Uzun lafın kısası eğlendim güzeldi. İnşallah arkası gelir.



3 yorum:

  1. fotolara bayıldım
    darısı bize

    YanıtlaSil
  2. İnş daha güzel güzel yerlere gıdersınız guzel anne :D

    YanıtlaSil
  3. çok güzel geçmiş anlaşılan.kızım biraz daha büyüyene kadar böyle bişey bize uzak sanırım....

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails